9 Haziran 2014 Pazartesi

Kalanlar klübü

Öyle bir çaresizim ki sudan çıkmış balık gibiyim.Nereye gideceğimi,ne yapacağımı bilemez olmuşum.öyle bir noktada kaldım ki bir adım atsam denizdeyim bir adım atsam ölümdeyim. Şimdi ne yapmam gerekiyor peki benim.Denize dönsem;deniz pis,çöp dolu ve rahatsızım orada ama bir yandan da yaşama alanım benim orası.Ölüme gitsem;ölüm soğuk,temiz,herkes sessiz,kendim içinim. Orada bedenim veya somut varlıklarım için değil ruhum ve soyut var varlıklarım için yargılanacağım.Ama ya sevdiklerim?Terk edemem ben,beni sevenleri.Ben hiç kimseyi yüz üstü bırakmadım,bırakmayacığımda. Çünkü ben buyum.Ölüm kolay olanı,ben ise hep zor olanı seçtim.Eğer ben ölümü seçersem bu benim değil rahatlığımın keyfimin seçimi olacak.Biz zaten bir şeyleri başarmak için çabalamıyor muyuz bu hayatta? Yaşama sebebimiz değil mi çabalarımız? Çabalarımız tükendiği zaman Rabb'imiz ölüme yaklaştırır zaten bizi.Şuanda benim olduğum durumdaki vazgeçmek isteyebilirsiniz her şeyden bütün dünyaya arkanızı dönüp gitmek istersiniz belki de.Ama düşünmeyin,düşünmeyelim.Ya bizi sevenler ne yapacak biz gittiğimizde?Hep bir eli omzumuzda olan babamız?Her an dualarıyla yanımızda olan annelerimiz?Gitmek basit insanların işidir.herkes gider ama herkes herşeye göğüs geripte kalamaz.Biz farklı olmalıyız kalanlar olarak. Rahatlatmayacağız ki gittiğimizde.Biz kalanlar seven insanlarız olurda bir gün gitmeye kalkarsak eğer uzun sürmez kalktığımız yere tekrar otururuz.Çünkü biz seven insanlarız biz kendimizden çok başkalarını severiz kendimizden çok başkalarına güveniriz belkide bizim kaybetmemizin sebebi budur.Değer verdiklerimiz hep gittiler,gitmediyselerde merak etmeyin gitmek üzeredirler.Giden dur denmez aslında ama biz!Biz gidenin ayaklarına kapanırız 'gitme!' diye.Oysaki gitme dediğimiz düşünmez bu adam neden 'gitme'diyor bana.Ne yaptım ki ben ona gitmemi istemiyor?Nasıl hakkettim ben bu adamı ? Diye düşünmezler düşünmelerini de beklemeyin sakın.Bir o yüzden hayal kırıklığına uğramayın.Onlar gidenler klubüdür biz ise kalanlar klubüyüz.Biz hep yenilmişizdir onlara.Bütün kupalar onlardadır ve bizim yaptığımız her hareket faul dür hep kart gören bizizdir.Bu hayat denilen hakem onları tutar hep.Giden kazanır her zaman kalan ise kalbinin içindeki zindanda kendini mahvetmeye mahkumdur.Hayat onu müebbet kedere mahkum etmiştir artık.Kim ne derse desin kim gelirse gelsin sadece o adamın ziyaretçisi olur.Adam o müebbet kederinden asla kurtulamaz.Sadece gelen misafirlerine iyiyim ben ordakilere selam söyle der tıpkı filmlerdeki mapushane sahneleri gibi.Bizim için ordakiler ve burdakiler vardır.Ordakiler için ise sadece gitmeyenler tarafı vardır.Onlar gitmeyenleri tercih ederler.Bilirler ya gitmeyeceklerini mutludurlar.Ama bilmezlerki bizi.Biz bir volkan kadar doluyuzdur aslında.Ufacık bir gürültü yaptığımızda ise biz suçluyuzdur onların asla suçları yokturlar.Volkanız ya gürledik mi bilirler kıyametin kopacağını.Belkide korkudandır bu tavırları.Ama onların istedikleri ise bizden aşk'tır.Ama kara aşk.Onlar bizden kara aşkı alıp aklarlar paklarlar temizlerler.Sonrada bize geri verirler.Biz de o aşkı tıpki bir demirci ustası gibi döve döve şekilden şekile sokarız.Ama kalbimiz öyle ateşler içerisinde o hale gelir ki.Yıpranır sertleşir tıpki taş gibi oluruz.Pamuk gibi olan kalp taş gibi olmuştur.Ve çok geçtir artık o kalp hayatın demirci ustasının elinden geçtimi padişah da gelse o kalp dövülüp işlenmiştir.Ama bazen öyle bir usta gelirki karşımıza demirci ustası değil nakış ustasıdır o gelen öyle bir işler ki ilmek ilmek.Çabalayarak hükmederek.Severek.Kimse farkında değildir ama kalbin öyle bir güzelleşirki gül bahçelerinde geziyormuş gibisindir. ''Allah hepimize demirci ustasını değilde nakış ustasını karşımıza çıkarmayı nasip eder''
Ama unutulmamalıdır ki her kalp başka bir kalp için atar.