Havanın sıkıntısı insanları da etkiliyor öğrendiğim ve yaşadığım tecrübeler kadarıyla.Sıkıntı doluyum şu aralar biraz da keder ...
Hani aynı üstadın da dediği gibi ;
Masanın üzerinde duruyor keder
Duvardaki resimde Gözlerimin içinde oturuyor da Bu yüzden kendime bakmıyorum Kimsesiz bir şehir öbeği oldum Adınla başlıyor bütün sohbetler Heder oluyor verilen sözler Ve ellerimi Anadolu yakasına uzatıyorum da Üçüncü köprü diyorlar aşkımıza Suç oluyor seviler… Şiir oluyor bakışların İmgesel izdüşümleri takipte Masanın üstünde duruyor anılardan bir bukle Keder oluyor duvarlar sırıtıyor nankörce Sus birazdan kıvranacak imgeler Kainat bizden bahsedecek Keder bile kederinden içecek bu akşam Sus hele işte geldi beklenen an Yazdığım en güzel şiir olacaksın Keder intihar edecek kederinden… | |||
Osman Coşkun
Ne de güzel demiş değilmi şair;kainat bizden bahsedecek keder bile kederinden içecek bu akşam.Aynen öyle.Öyle bir istikrarla başladım ki yazmaya kederimi,derdimi,sıkıntımı keder bile kederliğinden utanacak bu gün.Ben utanıyorum mesela ara sıra.Sığmıyor gökyüzü kadar olan sevdam kuş kadar yüreğime.Yetiremiyorum belki de sevdamı yüreğime.Elimden geldiği budur belkide şu tanım cümlesi olmayan hayatta.Bazı insanlar vardır hayata anlam katmaya çalışan ama yanlış yaptıklarının farkında değildirler çünkü;sen anlam veremezsin hayata.Hayat pişirir insanları olgunlaştırır,sen farkında değilsindir aslın ustalık belgesini aldığında bu hayattan sen çoktan ruhunu Mevlaya,vücudunu ebediyete göndermişlerdir.Ağlamak boştur ölüme biten bir sevdaya ağlamak kadar boştur.İğrençtir aslında ağlamak biten ve giden bir şey için aslında insan bilir gidenin ve bitenin bir daha asla geri gelmeyeceğini imkansızdır o iş.Giden döndüyse yolunda biten yarım kalıp tekrar başladıysa eğer vardır bir eksiklik yaşayıp göreceksin hayatta bunu.Tecrübe edineceksin.Yanlış yapmadan büyüyemezsin bu hayatta.Önemli olan bedenen büyümek değil önemli olan ruhen büyümektir.Ruhen büyümeyen şahsın bedenen büyümesinin ne önemi vardır ki.İmkansızı sever insanlar.Bu insanın doğasında vardır.bu imkansızlık olayı milattan önceye bile dayanır insanlar ölümsüzlüğü bulmak için kaç can feda etmiş kaç cana kıymıştır.Ölümsüzlük için öldürmek.Ne kadar da saçma değil mi?
Tıpkı daha çok sevmek için daha çok susmak gibi.Susan insan soğur anlamsızlaşır herkesleşir. Oysa.Oysa ki herkes bilmez sevdanın ağırlığını,hamallıktır aşk. Nerede ki o yükün bi ucundan tutan bulursan oturt onu masaya evlen.Evet bu kadar açık konuşuyorum daha doğrusu yazıyorum.Bir kere de yükünün ucundan tuttu diyede hemen oturtmayacaksın masana testlerden geçireceksin insanları.Güvensiz bir ilişki zincirsiz bir köpeğe benzer.Kendi kafasına kendi zevklerine doğru gider.Ne kadar da yazsam bitmez bu yazı uzayıp gider son paragrafımı da anlamlı bir şiirle sonlandırmak istiyorum.
İyi akşamlar...
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder